Hakaret suçunun, oluşmasıyla doğrudan Avukatınız aracılığıyla Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmak gerekir. TCK md. 125-131 arasında şerefe karşı suçlar başlığı altında düzenlenmiştir. Hakaret suçu iki farklı şekilde işlenebilir:
a-) Somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesi. Örneğin, “Ayşe, x mağazasından sürekli kıyafet çalıyor” demek şeref ve saygınlığı zedeleyen somut bir fiil isnat etme mahiyetinde olup hakaret suçuna vücut verir.
b-) Genel ve soyut nitelikteki söz ve davranışlarla, yani sövme yoluyla kişinin değersizleştirilmesi, rencide edilmesi. Örneğin, “yavşak polis, bana neden ceza yazıyorsun” şeklindeki sözler sövme suretiyle hakaret suçuna vücut verir.
Hakaret suçu doğrudan kişinin birey olmaktan kaynaklanan kişilik haklarına saldırıdır. Hakaret suçu ile sosyal bir kavram olan “şeref” ve kişinin özsaygısı korunmaktadır. Bu nedenle, tüzel kişilere karşı (dernek, vakıf, şirket, spor kulübü, siyasi parti vs.) hakaret suçu işlenemez, hakaret suçu ancak gerçek kişiler aleyhine işlenebilir. Gerçek kişilerle bağlantı kurmadan “x şirketini sinkaf edeyim” şeklindeki beyanlar şirket aleyhine hakaret suçuna vücut vermez. Ancak, “x şirketinin yöneticilerini sinkaf edeyim” şeklindeki beyan yöneticilere karşı hakaret suçu teşkil eder.
Hakaret Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Hakaret suçunun temel şekli takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde yer alır. Suçun mağduru, hakaret edeni ve hakareti öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde şikayet hakkını kaybeder. Şikayet hakkı, en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanılmalıdır.
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu (TCK m.125/3) şikayete tabi değildir. Bu nedenle hakaret suçunun bu şekli için herhangi bir şikayet süresi sınırlaması yoktur. Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçun işlenmesi halinde cumhuriyet savcılığı resen soruşturma açar.
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu hariç, tüm hakaret suçları (TCK md.125/1-2-3), taraflar arasında uzlaştırma prosedürü uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Hakaret suçları nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.
Hemen belirtelim ki, kamu görevlisine ve cumhurbaşkanına hakaret suçu, şikayete tabi suçlardan olmadığından uzlaştırma kapsamında değildir.
Hakaret Suçu Nasıl İşlenir? Hangi Sözler Hakaret Suçunu Oluşturur?
Hakaret suçunun oluşmasına neden olan sözlerin tek tek kanunda sayılması imkansızdır. Suçun vücut bulması için kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek somut bir fiil veya olgu isnat edilmeli veya sövme yoluyla kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırılmalıdır. Görüldüğü üzere, hakaret suçunda önemli olan kişiyi rencide eden, toplum içinde değersizleştiren fiillerin cezalandırılmasıdır.
Bir kişiye “şerefsiz”, “haysiyetsiz”, “geri zekalı”, “aptal”, “salak”, “hayvan”, “müsvedde” , “pislik” , “alçak” , “fahişe” vb. gibi sözler söylemenin hakaret suçunu oluşturacağı kuşkusuzdur. “Hırsız”, “rüşvetçi”, “adi” , “sahtekar” gibi kelimeler de hakaret suçu oluşturur.
“Eşek”, “köpek”, “öküz” “it” vb. hayvan isimleriyle hitap etmek de hakaret suçuna vücut verir.
Kişiye isnat edilen somut olgu kişinin mevcut fiziksel veya psikolojik bir özelliğine vurgu yapsa da hakaret suçunu oluşturur. Örneğin, aksayarak yürüyen birine “allahın topal adamı” demek, gözü görmeyen birine “kör herif” demek hakaret suçunun oluşmasına neden olur.
Hakarete uğrayanın kişisel özellikleri dışında kalmak şartıyla kendisine isnat edilen fiil veya olgu ispatlandığı takdirde hakaret suçu oluşmaz. Örneğin, “sen Ayşe’nin eşyalarını çaldın” denildiğinde, bu olgu ispatlanırsa hakaret suçu oluşmaz. Fakat, daha önce işlediği bir hırsızlık suçundan sabıkalı olan kişiye, “sen hırsızsın” demek hakaret suçudur.
Hakaret suçunu teşkil eden fiiller, sözle işlenebileceği gibi yazı, şekil, görüntü, el işareti veya mimiklerle de işlenebilir. Örneğin, bir kişinin çalışma masasına insan dışkısı koymak veya bir kimsenin yüzüne tükürmek hakaret suçuna vücut verir.
Kaba ve nezaketsiz söz ve davranışlar hakaret suçu “Terbiyesiz, saygısız, riyakar, yalancı, lan, ulan” vb. kaba ve nezaketsiz sözler hakaret suçu oluşturmaz. Örneğin, kişinin ayakkabılarını çıkartıp ayaklarını masanın üzerine koyması veya bağırarak konuşması hakaret sayılmaz. “Seni paramla satın alırım”, “İşyerimden defol git” gibi sözler kaba ve nezaketsiz sözler hakaret suçuna vücut vermez. Olgusal bir gerçeği ifade eden sözler de hakaret suçu teşkil etmez. Kıyafet alan birine, “bu kıyafet size olmaz, siz şişmansınız” demek de hakaret değildir. Hakaret sayılmayan kelimeler, kanunda tek tek sayılmış değildir. Bir kelime veya söz, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte değilse hakaret suçu oluşmaz.
Beddua niteliğindeki sözler hakaret suçunu oluşturmaz. Örneğin, “allah seni bildiği gibi yapsın”, “allah belanı versin”, “cehenneme kadar yolun var” “allah çocuklarından çıkartsın” gibi sözler beddua niteliğinde sözler olduğundan Yargıtay tarafından hakaret suçu olarak kabul edilmemektedir.
Yargıtay, isim belirtmeden “hırsız var” diye bağırmayı hakaret suçu saymamıştır. Çünkü, söz konusu durumda suçun unsuru olan “matufiyet” unsuru (suçun bir kişiye yöneltilmesi) gerçekleşmediğinden sanığa hakaret suçu nedeniyle ceza verilmemesine karar vermiştir.
Dilekçe hakkı ve eleştiri, basının haber yayımlama hakkı, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında söylenen söz ve yapılan davranışlar hakaret suçunu oluşturmaz.
Kamuoyu tarafından yaptıkları işler nedeniyle bilinen, tanınan kişilere (Örneğin, futbolcular, sanatçılar, özellikle politikacılar) yönelik eleştiriler, normal kişilere yöneltilen eleştirilerden daha sert ve ağır olabilir. Bu kişilerin normal kişilere göre eleştiriye daha açık olmaları ve eleştiriye tahammül etmeleri gerekir. Bir siyasetçiye, “senden bu memlekete hayır gelmez, bütün memleketi sattın” demek ancak ağır eleştiri olarak nitelenebilir, ama hakaret değildir.
İleti Yoluyla (Mektup, E-mail, Whatsapp Mesajı, SMS, Telefon Konuşması) Hakaret Suçu
5237 sayılı TCK’nın 125/2 maddesi, ileti yoluyla hakaret edilmesini suç olarak kabul etmiştir. İleti yoluyla yapılan hakaretlerin ceza miktarları aynı olsa da; bir kısmı huzurda hakaret suçu, bir kısmı da gıyapta hakaret suçu kapsamında cezalandırılmaktadır. İleti yoluyla hakaret suçunun “huzurda” oluşabilmesi için iletiyi gönderenin fiili icra ederken mağduru hedeflemesi veya mağdurun fiilini öğrenebileceğini istemesi şarttır. Örneğin, whatsapp mesajı mağdurdan başka birisine gönderilmiş ancak tesadüfen mağdur tarafından öğrenilmiş ise, huzurda hakaret suçu unsurları meydana gelmez. Bu durumda eylem gıyapta hakaret olarak değerlendirilir. “Gıyapta hakaret” suçunun oluşması için de bu mesajın en az 3 kişiye gönderilmesi veya 3 kişinin bulunduğu ortak bir mesajlaşma grubuna gönderilmesi gerekir. İleti yoluyla işlenen hakaret suçunun cezası da üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır.
TCK m.125/2 anlamında ileti olarak kabul edilen iletişim vasıtaları şunlardır:
Mektup,
E-mail,
Whatsapp mesajları, Whatsapp gruplarına gönderilen mesajlar,
Cep telefonuyla SMS,
Telefon Konuşmaları,
İnstagram, twitter, facebook vb. sosyal medya hesaplarından DM (Direct Message) yoluyla mesajlaşma.
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (...)45 veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (5) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/15 md.) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Comentários